BEN
yüreğimde dedim: Haydi gel sevinçle seni deniyeyim; iyiliği de gör; ve işte, o
da boş.
2.
Gülme için: Deliliktir; sevinç için de: Neye yarar? dedim.
3.
Ömürlerinin bütün günlerince gökler altında yapsınlar diye âdem oğulları için
iyi olan ne idiğini görünciye kadar, yüreğim bana hikmetle yol gösterirken,
bedenimi şarapla nasıl dinlendireyim, ve akılsızlığı nasıl ele alayım, diye
yüreğimde araştırdım.
4.
Büyük işler yaptım; kendime evler yaptım; kendim için bağlar diktim;
5.
kendim için bahçeler ve korular yaptım, ve onlarda her çeşit meyva ağaçları
diktim;
6.
ağaç yetiştirilen ormanı sulamak için kendime su havuzları yaptım;
7.
köleler ve cariyeler satın aldım, ve evimde doğmuş kölelerim vardı; hem de çok
malım, sığırlarım ve davarım vardı, benden evel Yeruşalimde olanların
hepsininkinden çoktu;
8.
hem de kendim için gümüş ve altın, ve kıralların ve vilâyetlerin hazinesini
topladım; ve erkek ve kadın hanendeler, ve âdem oğullarının zevk aldıkları
şeyler, bir çok kadınlar edindim.
9.
Böylece büyüdüm, ve benden evel Yeruşalimde olanların hepsinden daha büyük
oldum; hikmetim de beni bırakmadı.
10.
Ve istedikleri hiç bir şeyi gözlerimden esirgemedim; yüreğimi hiç bir sevinçten
alıkoymadım; çünkü bütün emeğimden ötürü yüreğim seviniyordu; ve bütün
emeğimden payım da bu oldu.
11.
Ve ellerimin yapmış olduğu bütün işlere, ve yapmak için çektiğim emeğe dönüp
baktım; ve işte, hepsi boş, ve yeli kavramağa çalışmaktı; ve güneş altında bir
kazanç yoktu.
12.
Ve hikmet, ve delilik ve akılsızlık göreyim diye dönüp baktım; çünkü kıraldan
sonra gelen adam ne yapabilir? çoktan yapılmış olan şeyi!
13.
Ve gördüm ki, ışığın karanlığa üstünlüğü olduğu gibi hikmetin de akılsızlığa
üstünlüğü var.
14.
Hikmetli adamın gözleri başındadır, fakat akılsız karanlıkta yürüyor; böyle
olmakla beraber anladım ki, hepsinin başına gelen şey birdir.
15.
Ve yüreğimde dedim: Akılsızın başına ne geliyorsa, benim başıma da o gelecek;
öyle ise niçin ben daha hikmetli oldum? Ve yüreğimde: Bu da boştur, dedim.
16.
Çünkü akılsız adam gibi hikmetli adam için de ebedî anılma yoktur: çünkü
gelecek günlerde her şey çoktan unutulmuş olacaktır. Hikmetli adam da nasıl
akılsız gibi ölüyor!
17.
Ve hayattan nefret ettim, çünkü güneş altında yapılan iş bana kötü göründü;
çünkü hepsi boş, ve yeli kavramağa çalışmaktır.
18.
Ve güneş altında çektiğim bütün emeğimden nefret ettim, çünkü onu benden sonra
gelecek adama bırakacağım.
19.
Ve kim bilir, o hikmetli mi olacak, akılsız mı? ve güneş altında kendimi
hikmetli gösterip çektiğim bütün emeğim üzerinde saltanat sürecek. Bu da boş.
20.
Ve güneş altında çekmiş olduğum bütün emekten ötürü yüreğim bir şey ummasın
diye yüz çevirdim.
21.
Çünkü adam var ki, emeği hikmetle, ve bilgi ile ve muvaffakıyetle olur; fakat
onda emek çekmemiş olan bir adama onu pay olarak bırakır. Bu da boş, ve büyük
kötülük.
22.
Çünkü bütün emeğinden, ve güneş altında emek çeken yüreğinin çabalamasından
adama ne var?
23.
Çünkü hep günleri ancak dert, ve emeği kederdir; geceleyin bile yüreği rahat
etmez. Bu da boş.
24.
Adam için yemekten ve içmekten ve emeğile canını sevindirmekten daha iyi bir
şey yoktur. Gördüm ki, bu da Allah tarafındandır.
25.
Çünkü onsuz kim yiyebilir, ve zevk bulabilir?
26.
Çünkü Allah hikmeti, ve bilgiyi, ve sevinci, kendi önünde iyi olan adama verir;
fakat Allahın önünde iyi olana versin diye, toplamak ve yığmak zahmetini suç
işliyene verir. Bu da boş ve yeli kavramağa çalışmaktır.